Englisch - Türkisch
Definition von place blame, charge with a crime im Englisch Türkisch wörterbuch
- accuse
- suçlamak
- accuse
- suçla
O cinayetle suçlanıyor.
-He is accused of murder.
Patronun öğle yemeğini yemekle suçlandım.
-I was accused of eating the boss's lunch.
- accuse
- suçlamada bulunmak
- accuse
- itham
Sami, Leyla'yı asla bir suçla itham etmedi.
-Sami never accused Layla of a crime.
Yakınlarını kayırmakla itham ediliyor.
-She was accused for nepotism.
- accuse
- maznun
- accuse
- suçlama
Sanık, hakkındaki iki suçlamadan beraat etti.
-The accused was acquitted on two of the charges.
Birini bir şeyle suçlamadan önce çok emin olsan iyi olur.
-You'd better be very sure before you accuse Tom of anything.
- accuse
- {f} suçlamak, itham etmek
- accuse
- (fiil) suçlamak, itham etmek
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von place blame, charge with a crime im Englisch Englisch wörterbuch
- {f} accuse
place blame, charge with a crime
Aussprache
Resimler
Historie
Favoriten