piece of information

listen to the pronunciation of piece of information
Englisch - Türkisch
(Dilbilim) bilgi-birim
detail
{i} detay

Tom detayları bilmiyor. - Tom doesn't know the details.

Tom detaylı olarak kazayı bildirdi. - Tom reported his accident in detail.

detail
{i} ayrıntı

O, olayı ayrıntılı olarak açıkladı. - He described the incident in detail.

Ayrıntıları bilmiyorum. - I don't know the details.

detail
(Askeri) HİZMET POSTASI, HİZMET GRUBU: Belirli ve genel olarak, geçici bir göreve ayrılan personel
detail
{f} özel göreve vermek
detail
hususi bir işe ayrılan asker takımı
detail
detaya girmek
detail
detaylandırmak
detail
{i} detaylar

Tom detayları bilmiyor. - Tom doesn't know the details.

Tom'un detayları bilmesi gerekmez. - Tom doesn't need to know the details.

detail
{i} özel göreve verme
detail
{i} ask. özel bir iş için seçilmiş grup, müfreze
detail
{f} detayına girmek
detail
tafsilatıyla anlatmak
detail
{f} ayrıntılı anlatmak
detail
ayrıntıla

Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir. - The details of the agreement are set forth in the contract.

Bana onun ayrıntılarını verin. - Give me the details of it.

detail
{i} ayrıntısıyla uğraşma
detail
(isim) ayrıntı, detay, detaylar; ayrıntısıyla uğraşma; ayrıntılı plân; özel göreve verme
detail
hususi bir işe tahsis etmek
detail
ayrıntılar

Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir. - The details of the agreement are set forth in the contract.

Ayrıntıları bilmiyorum. - I don't know the details.

Englisch - Englisch
detail
piece of information

    Silbentrennung

    piece of in·for·ma·tion

    Türkische aussprache

    pis ıv înfôrmeyşın

    Aussprache

    /ˈpēs əv ənˈfôrˈmāsʜən/ /ˈpiːs əv ɪnˈfɔːrˈmeɪʃən/

    Videos

    ... any piece of information.  We blink, we can recognize any object, recognize any person, ...
Favoriten