Englisch - Türkisch
Definition von past of concentrate im Englisch Türkisch wörterbuch
- concentrated
- {s} konsantre
Onun söylediklerine konsantre oldum.
-I concentrated on what he was saying.
Konsantre asetik asit solumak akciğerlerinize zarar verebilir.
-Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs.
- concentrated
- yoğuşuk
- concentrated
- yoğunlaşan
- concentrated
- kümelenmiş
- concentrated
- {s} yoğun
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
-She concentrated on one thing.
Tom işine yoğunlaştı.
-Tom concentrated on his work.
- concentrated
- yoğunlaşmış
Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu nedenle kendiniz incelemelisiniz.
-All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
- concentrated
- derişmek
- concentrated
- çok güçlü
- concentrated
- {f} yoğunlaş
Tüm enerjimi sorun üzerinde yoğunlaştırdım.
-I concentrated all my energies on the problem.
Tom işine yoğunlaştı.
-Tom concentrated on his work.
- concentrated
- {f} dikkat ver
- concentrated
- {f} dikkat ver: adj.konsantre
- concentrated
- {s} konsantre, derişik
- concentrated
- (Tekstil) derişik konsantre
- concentrated
- topla/konsantre ol
- concentrated
- yoğun/güçlü
- concentrated
- {f} yoğunlaş: adj.yoğunlaş
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von past of concentrate im Englisch Englisch wörterbuch
- concentrated
past of concentrate
Silbentrennung
past of con·cen·trateTürkische aussprache
päst ıv känsıntreytAussprache
/ˈpast əv ˈkänsənˌtrāt/ /ˈpæst əv ˈkɑːnsənˌtreɪt/
Resimler
Historie
Favoriten