over and above; distinct from; in addition to

listen to the pronunciation of over and above; distinct from; in addition to
Englisch - Türkisch

Definition von over and above; distinct from; in addition to im Englisch Türkisch wörterbuch

beside
yanında

Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu. - The mother lay beside her baby on the bed.

Masanın yanındaki ne? - What's beside the desk?

beside
{e} yanına

Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi. - Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.

O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu. - She knelt beside him and asked him what his name was.

beside
{e} dışında

Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu? - Is anyone coming besides your friends?

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır. - That store sells many things besides furniture.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Orada benden başka kimse yoktu. - There was no one there besides me.

Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı? - Did Mary have any other children besides Jesus?

Englisch - Englisch
beside
over and above; distinct from; in addition to
Favoriten