odaklama

listen to the pronunciation of odaklama
Türkisch - Englisch
focusing
focus

I tried to focus my attention on reading. - Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.

(Dilbilim) grounding
focalization
focussing
odaklamak
{f} focus
odaklama bileziği
focusing ring
odaklama bobini
focusing coil
odaklama elektrotu
focusing electrode
odaklama kontrolü
focus control
odaklama mıknatısı
focusing magnet
odakla
focus on

Today I can't focus on my work. - Bugün işime odaklanamam.

I believe that people tend to focus on the wrong things. - İnsanların yanlış şeylere odaklanma eğiliminde olduğunu düşünüyorum.

odakla
{f} focused

Tom tried to stay focused. - Tom odaklanmaya çalıştı.

I need you to stay focused. - Odaklanmış kalmanı istiyorum.

odaklamak
(deyim) bring into focus
odakla
{f} focusing

Tom had trouble focusing on what needed to be done. - Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.

Tom had trouble focusing. - Tom'un odaklanma sorunu vardı.

odakla
{f} focussing
odakla
{f} focus

I tried to focus my attention on reading. - Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.

I'm focusing on my French. - Fransızcama odaklanıyorum.

dinamik odaklama
dynamic focusing
elektrostatik odaklama
electrostatic focusing
faz odaklama
phase focussing
manyetik odaklama
magnetic focusing
odakla
(Bilgisayar) set focus on
odaklamak
to focus (a camera)
odaklamak
focalize
odaklamak
to focus
otomatik odaklama
automatic focusing
Türkisch - Türkisch
İyi bir görüntü elde etmek, görüntüyü tam odak noktasına düşürmek için alıcı merceğinde yapılan düzenleme
odaklamak
İyi görüntü elde etmek, görüntüyü tam odak noktasına düşürmek için alıcı merceğini düzenlemek