Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
- Facebook, Twitter, YouTube and Blogger are threatening our life.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Ülkesi için canından vazgeçti.
- He gave up his life for his country.
Kendi canını tehlikeye atarak çocuğu kurtardı.
- He saved the child at the risk of his own life.
Sana uzun bir ömür verebilirim.
- I can give you a long life.
Bilirsin çok şanslısın! Böyle bir şey bir ömür boyu sadece bir kez olur.
- You're very lucky you know! A such thing happen only once in a lifetime.
Kendi yaşamını riske atarak çocuğu kurtardı.
- He saved the boy at the risk of his own life.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
- The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
Gezegenimizdeki canlıların çeşitliliğine hayranım.
- I just admire the diversity of life on our planet.
Bebek şaşırtıcı bir biçimde canlı gibiydi.
- The doll was surprisingly lifelike.
Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
- Health and vitality are important for long life.