moved with anger, inflamed, vext

listen to the pronunciation of moved with anger, inflamed, vext
Englisch - Türkisch

Definition von moved with anger, inflamed, vext im Englisch Türkisch wörterbuch

angry
öfkeli

Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme. - Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.

Neden bu kadar öfkelisin? - Why are you so angry?

angry
{s} kızmış

Yumiko biraz kızmıştı. - Yumiko was a little angry.

Başkan Jefferson kızmıştı. - President Jefferson was angry.

angry
kızgın

Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu. - Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

angry
sinirli

Tom sinirli ve öfkeli görünüyor. - Tom seems frustrated and angry.

Nadiren kızgın ya da sinirli olur. - He seldom gets angry or irritated.

angry
{s} hiddetli

Oldukça hiddetli görünüyorsun. - You look pretty angry.

angry
kabarmış
angry
(hava) fırtınalı
angry
gazaplı
angry
darılmak
angry
dargın
angry
{s} hırslı
angry
gazapla
angry
angrily hiddetle
angry
angry about a thing bir meseleden dolayı darılmış
angry
(sıfat) kızgın, kızmış, hırslı, öfkeli, hiddetli, iltihaplı, kızarmış, fırtınalı
angry
{s} kızarmış
angry
gücenmiş darılmış
angry
{s} fırtınalı
Englisch - Englisch
{a} angry