mit freuden

listen to the pronunciation of mit freuden
Englisch - Türkisch

Definition von mit freuden im Englisch Türkisch wörterbuch

gladly
memnuniyetle

O bizim teklifimizi memnuniyetle kabul etti. - He gladly accepted our offer.

Size memnuniyetle yardımcı olurum. - I will gladly help you.

readily
rahatlıkla
readily
canı gönülden
gladly
zevkle
gladly
gönülden
gladly
seve seve

Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm. - I would gladly help you, only I am too busy now.

Seninle seve seve plaja giderdim ama bugün vaktim yok. - I would gladly go to the beach with you, but I don't have the time today.

gladly
istekle
readily
güçlük çekmeden
readily
gönülden
readily
isteyerek

Tom hatalarını isteyerek kabul eder. - Tom readily admits his mistakes.

gladly
z. memnuniyetle
gladly
hoşnutlukla

Lise sırasında hoşnutlukla yurt dışına gitmek isterdim ama ebeveynlerim gitmemi istemezdi. - I would have gladly gone abroad during high school, but my parents didn't want me to.

gladly
sevinçle

İyi çocuklar okula sevinçle giderler. - Good boys go gladly to school.

readily
kolayca, kolaylıkla
readily
kolayca

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar. - The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

Tanınmış diplomat komiteye kolayca katıldı. - The noted diplomat readily participated in the committee.

readily
(zarf) kolayca, çabucak, isteyerek, seve seve, can atarak
Deutsch - Englisch
readily
gladly
with pleasure