Bu hurdadan kurtulalım.
- Let's get rid of this junk.
O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
- I can't believe that you really sold that junk for such a high price.
Burada yararsız bir sürü ıvır zıvırdan başka bir şey yok.
- There's nothing in here but a lot of useless junk.
Bütün bu ıvır zıvırdan kurtulabilir misin?
- Could you get rid of all this junk?
Kuzenim bir esrarkeştir.
- My cousin is a junkie.