mümkündür

listen to the pronunciation of mümkündür
Türkisch - Englisch
it's possible
mümkün
possible

All of us want to live as long as possible. - Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.

It is possible that he is telling a lie. - Onun yalan söylüyor olması mümkündür.

mümkün
{s} feasible

What you're suggesting doesn't seem feasible. - Önerdiğin şey mümkün görünmüyor.

His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible. - Onun planının gerçekleşmesi çok zor görünüyordu, ama çok geçmeden gerçekleşmesinin mümkün olduğu anlaşıldı.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

It is not likely that he did it on purpose. - Onu kasten yapması mümkün değil.

Tom knew Mary wasn't likely to know how to speak French. - Tom, Mary'nin Fransızca konuşmayı bilmesinin mümkün olmadığını biliyordu.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

Türkisch - Türkisch

Definition von mümkündür im Türkisch Türkisch wörterbuch

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası
mümkündür
Favoriten