Definition von kurulum im Türkisch Englisch wörterbuch
- (Bilgisayar) setup
- (Bilgisayar) installation
This new product has been checked twice this week in order to avoid any problem during the installation.
- Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
Your computer will restart several times during installation.
- Bilgisayarınız kurulum sırasında birkaç kez yeniden başlatılacaktır.
- (Bilgisayar) setup disk
- Setup (Computers), configuration of hardware or software (Computers)
- configuration
- installed base
- set up
- kurul
- (Hukuk) board
Judy is the only woman on the board.
- Judy yönetim kurulunda tek kadın.
Yesterday's board meeting was a big success.
- Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- kurul
- council
An executive council was formed to discuss the new proposal.
- Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
- kurul
- committee
The committee consists of scientists and engineers.
- Kurul bilimci ve mühendislerden oluşuyor.
The committee is discussing social welfare.
- Kurul sosyal yardımı görüşüyor.
- kurulum diski
- (Bilgisayar) setup disk
- kurulum esnasında
- during the installation
- kurulum hatası
- (Bilgisayar) setup error
- kurulum kopyala
- (Bilgisayar) copy setup
- kurulum seçenekleri
- (Bilgisayar) setup options
- kurulum türü
- (Bilgisayar) setup type
- kurulum yeri
- (Bilgisayar) install to
- kurulum yöneticisi
- (Bilgisayar) setup manager
- kurulum başarısız
- (Bilgisayar) setup failed
- kurulum bloğu
- (Bilgisayar,Teknik) configuration block
- kurulum durumu
- (Bilgisayar) setup status
- kurulum dışında
- configured-off
- kurulum modunda
- (Bilgisayar) in setup mode
- kurulum yapılamadı
- (Bilgisayar) setup failed
- kurulum önyükleme disketi
- (Bilgisayar) setup boot disk
- kurul
- assembly
2016 was declared the International Year of Pulses by the United Nations General Assembly.
- 2016 birleşmiş milletler genel kurulu tarafından uluslararası bakliyat yılı ilan edildi.
Due to the lack of attendees, we have to postpone the general assembly.
- Katılımcı olmaması nedeniyle, genel kurulu ertelemek zorundayım.
- kurul
- {i} commission
- kurul
- body
Full body scanners were installed at the airport.
- Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
I was the student body president in high school.
- Lisede öğrenci kurulu başkanıydım.
- kurul
- (Politika, Siyaset) consortium
- kurul
- panel
Enough solar panels have been installed to provide electricity to thousands of households.
- Binlerce haneye elektrik sağlayacak kadar güneş paneli kuruldu.
A panel of experts discussed the plan.
- Uzmanlardan oluşan bir kurul planı tartıştı.
- kurul
- mission
- kurul
- corps
- ön kurulum
- preinstallation
- kurul
- committee, commission, board, corps
- kurul
- college
The college was founded by Mr Smith.
- Kolej bay Smith tarafından kuruldu.
This college was established in 1910.
- Bu üniversite 1910 yılında kurulmuştur.
- kurul
- conservancy
