kurşuna

listen to the pronunciation of kurşuna
Türkisch - Englisch
lead to
Begin a process that causes something to happen
kurşun
lead

This is as heavy as lead. - Bu kurşun kadar ağır.

Tom wanted a pencil with a softer lead. - Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.

kurşun
bullet

A doctor tried to remove the bullet from the president's head. - Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.

Doctors removed the bullet. - Doktorlar kurşunu çıkardılar.

kurşuna dizme
lead to the imposition
kurşuna ait
plumbeous
kurşuna benzer
leady
kurşuna benzer
plumbeous
kurşuna dizmek
fusillade
kurşuna dizmek
to execute (someone) by shooting him/her, send (someone) to the firing squad
kurşun
plumb
kurşun
round
kurşun
(Biyoloji) pb
kurşun
in lead
kurşun
plumbic
kurşun
Saturn
kurşun
projectile
kurşun
plumbo
kurşun
(Tabiat Doğa) (mineral, maden) lead, plumbum
kurşun
lead; bullet; (oltada) sinker; lead, leaden
kurşun
{i} slug
kurşun
missile
kurşun
sinker

The public bought it hook, line and sinker, didn't they? - Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?

Türkisch - Türkisch

Definition von kurşuna im Türkisch Türkisch wörterbuch

Kurşun
rasas
Kurşun
(Osmanlı Dönemi) ENÜK
kurşun
Tüfek, tabanca gibi hafif ateşli silâhlarda kullanılan mermi
kurşun
Tüfek, tabanca gibi hafif ateşli silahlarda kullanılan mermi: "Kanatları kurşunla parçalanmış bir kartal / Benim gibi seyreder, yerden, mavilikleri."- Y. N. Nayır
kurşun
Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4°C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb)
kurşun
Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4°C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element. Kısaltması Pb
kurşun
Kurşundan yapılmış