Definition von klas im Türkisch Englisch wörterbuch
- cool
His car is really cool.
- Onun arabası gerçekten klas.
As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
- Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
- classical
I like not only classical music but also jazz.
- Sadece klasik müziği değil aynı zamanda jazzı da severim.
I don't like classical music.
- Ben klasik müziği sevmiyorum.
- first-rate, classy
- honey
- remarkable
- in style
Julio is never in style.
- Julio asla klas değil.
- {k} first-rate, ace
- classic
I don't like classical music.
- Ben klasik müziği sevmiyorum.
The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
- Qipao 17.yüzyıl Çin'inde yaratılmış klasik kadın giysisidir.
- class
I like classical music very much.
- Ben klasik müziği çok severim.
I don't like classical music.
- Ben klasik müziği sevmiyorum.
- klas olma
- class
- ekonomi klas
- coach
- çok klas
- that's cool
