kitleler

listen to the pronunciation of kitleler
Türkisch - Englisch
the masses

The true makers of history are the masses. - Tarihin gerçek yapımcıları kitlelerdir.

Volkswagen was supposed to be the car for the masses! - Volkswagen'in kitlelerin arabası olması gerekiyordu!

the throng, the common people
kitle
mass

He always stands aloof from the masses. - O her zaman kitlelerden uzak duruyor.

Newspapers, television, and radio are called the mass media. - Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.

kitle
mass; crowd of people
kitle
populace
kitle
(Tıp) unprocessed bulk
kitle
(Tıp) bulk
kitle
crowds

The fun thing about crowdsourcing is letting other people do the work for us. - Kitlekaynak kullanımı hakkında en eğlenceli şey başka insanların bizim işimizi yapmasına izin vermektir.

kitle
(Askeri,Ticaret) audience

The mass of the audience supported him. - Seyirci kitlesi onu destekledi.

The novelist talked to a large audience. - Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.

kitle
body
kitle
a mass of

A cloud is a mass of vapor. - Bulut bir buhar kitlesidir.

He is a mass of faults. - O bir hatalar kitlesi.

1 inci dereceden önemli hedef kitleler
(Askeri) high-payoff target
1 inci dereceden önemli hedef kitleler listesi
(Askeri) high-payoff target list
kitle
push
kitle
phys. mass
kitle
massif
kitle
mass, large block or chunk
Türkisch - Türkisch

Definition von kitleler im Türkisch Türkisch wörterbuch

KİTLE
(Osmanlı Dönemi) Kütle. Yığın. Küme
KİTLE
(Osmanlı Dönemi) Mâden, taş gibi şeylerden toplu şey
kitle
İnsan topluluğu
kitle
Kütle
kitle
İnsan topluluğu: "Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum."- H. E. Adıvar
kitleler
Favoriten