kaslı

listen to the pronunciation of kaslı
Türkisch - Englisch
muscular

He's tall and muscular. - O, uzun boylu ve kaslıdır.

The vagina is a muscular tube. - Vajina kaslı bir tüptür.

well built
muscle bound
muscled
well knit
muscular, brawny
beefy
wellbuilt
{s} brawny
kas
{i} muscle

Their muscles are stiff. - Onların kasları sert.

Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while. - Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.

kaslı vücut
toned body
kaslı vücut
muscular body
kaslı erkek fotoğrafı
beefcake
kas
muscular

He would be as muscular as his brother if he had worked out like him. - Eğer onun gibi egzersiz yapsaydı erkek kardeşi kadar kaslı olurdu.

He's tall and muscular. - O, uzun boylu ve kaslıdır.

kas
tensor
kas
supercilium
kas
eye brow
kas
muscle; muscular
kas
myo
kas
brawn
kas
thew
çok kaslı ve güçlü
(Argo) as fit as a mallee bull
Türkisch - Türkisch
Kasları gelişmiş olan, adaleli
Kas
adale
kas
Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale
kaslı
Favoriten