His story is partially true.
- Onun hikayesi kısmen doğrudur.
Tom admitted that it was partially his fault.
- Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
I'm sorry. I'm partly responsible for it.
- Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.
It is made partly of wood.
- O kısmen ahşaptan yapılmıştır.
I'm in partial agreement with you.
- Sana kısmen katılıyorum.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
I'm in partial agreement with you.
- Sana kısmen katılıyorum.
I partially understand what he means.
- Onun ne demek istediğini kısmen anlıyorum.
Everyone agreed to a certain extent.
- Herkes kısmen kabul etti.
I agree with him to a certain extent, but not entirely.
- Onunla kısmen aynı fikirdeyim ama tamamen değil.
I agree with him to a certain extent, but not entirely.
- Onunla kısmen aynı fikirdeyim ama tamamen değil.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Tom admitted that it was partially his fault.
- Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
Foxes are moderately quiet animals.
- Tilkiler kısmen sessiz hayvanlardır.
Tom was only half joking.
- Tom sadece kısmen şaka yapıyordu.