interfere; push in, break in, thrust in; enter uninvited, trespass

listen to the pronunciation of interfere; push in, break in, thrust in; enter uninvited, trespass
Englisch - Türkisch

Definition von interfere; push in, break in, thrust in; enter uninvited, trespass im Englisch Türkisch wörterbuch

intrude
{f} izinsiz girmek

Biz izinsiz girmek istemedik. - We didn't mean to intrude.

Ben izinsiz girmek istemedim. - I didn't mean to intrude.

intrude
davetsiz girmek

Davetsiz girmek istemem. - I wouldn't want to intrude.

intrude
istenmeden gir
intrude
izinsiz ya da davetsiz girmek
intrude
rahatsız etmek

Onlar meşgulse onları rahatsız etmek istemiyorum. - I don't want to intrude on them if they're busy.

intrude
{f} zorla içeriye sokmak; zorla girmek
intrude
tabakalar arasına sokmak
intrude
{f} tecâvüz etmek
intrude
istenilmeyen bir yere müsaadesiz ve davetsiz girmek
intrude
{f} zorla sokulmak
intrude
{f} zorla sokmak
intrude
{f} davetsiz gelmek

Ben davetsiz gelmek istemedim. - I didn't want to intrude.

intrude
x davetsiz gir/zorla sok
intrude
zorla içeriye sokmak
intrude
{f} istenilmeyen bir yere izinsiz ve davetsiz girmek
Englisch - Englisch
{f} intrude
interfere; push in, break in, thrust in; enter uninvited, trespass
Favoriten