Sözleşme oldukça gevşek.
- The contract was rather loose.
İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin.
- To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.
Tom uzun bol ceket giydi.
- Tom wore a long, loose-fitting coat.
Tom bol giysiler giymeyi seviyor.
- Tom likes to wear loose-fitting clothes.
Kız kuşu serbest bıraktı.
- The girl let the bird loose.
O, köpeği bahçede serbest bıraktı.
- He let the dog loose in the yard.
Sana patavatsız bir soru sorabilir miyim?
- May I ask you an indiscreet question?
For these causes Plutarch gives a most especial charge to all parents, and many good cautions about bringing up of children, that they be not committed to undiscreet, passionate, bedlam tutors .
Loose talk costs lives.