in an eventual manner; finally; ultimately

listen to the pronunciation of in an eventual manner; finally; ultimately
Englisch - Türkisch

Definition von in an eventual manner; finally; ultimately im Englisch Türkisch wörterbuch

eventually
sonunda

Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu. - Tom eventually found a job that he liked.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı. - Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.

eventually
en sonunda

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Tom nihayet istifa etti. - Tom eventually resigned.

Nihayet evlendi onunla. - He eventually married her.

eventually
sonuçta

Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın. - You'll tell me everything eventually.

Sonuçta, o şiddet suçu sebebiyle beş yıl hapis yatmıştı. - Eventually, he was sentenced to five years in prison for the violent crime.

eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
Englisch - Englisch
eventually
in an eventual manner; finally; ultimately
Favoriten