i̇stasyon

listen to the pronunciation of i̇stasyon
Türkisch - Englisch

Definition von i̇stasyon im Türkisch Englisch wörterbuch

istasyon
{i} station

Why are there no taxis at the station today? - Neden bugün istasyonda taksi yok?

Where is the railroad station? - Demiryolu istasyonu nerede?

istasyon
station house
istasyon
stop

The train doesn't stop at that station. - Tren o istasyonda durmaz.

Tokyo Station is the third stop. - Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır.

istasyon
railway station; station
istasyon
stopping place
mobil istasyon
(Telekom) mobile station
Kurmay Başkanı; istasyon şefi; kritik işgal kuvvetleri uzmanlığı/kritik işgal öz
(Askeri) chief of staff; chief of station; critical occupational specialty
alıcı istasyon
receiving station
ana istasyon
master station
ara istasyon
way station
ara istasyon
stopover
bağımlı istasyon
slave station
bir sonraki istasyon
The next station is
edilgen istasyon
(Bilgisayar,Teknik) passive station
hidro-akustik istasyon
hydro-acoustic station
ikincil istasyon
subsidiary station
istasyon arayıcı
(radyo) tuner
istasyon ayarı
(radyo) tune
istasyon bakım teçhizatı
(Askeri) station-keeping equipment
istasyon bulmak
(radyo) tune in
istasyon büfesi
refreshment room
istasyon saati
(Askeri) station clock
istasyon seçici
(radyo) station selector
istasyon şefi
stationmaster
köle istasyon
slave station
küçük istasyon
halt
kırmızı istasyon saati; kurtarma alt merkezi
(Askeri) red station clock; rescue sub-center
okyanus istasyon gemisi
(Askeri) ocean station vessel
pasif istasyon
passive station
sismik istasyon
seismic station
son istasyon
all change
sürekli istasyon değişimi; kişisel muhabere sistemi; esas kontrol gemisi; tali i
(Askeri) permanent change of station; personal communications system; primary control ship; processing subsystem; processor controlled strapping
uzak istasyon
remote station
verici istasyon
transmitting station
yan istasyon
tributary station
yer istasyon modülü
(Askeri) ground station module
yerel istasyon
(Bilgisayar) local station
yerel istasyon
regional station
yönetici istasyon
master station
çok yüksek frekansta her istikamete yayın yapan istasyon
(Askeri) very high frequency omnidirectional range station
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Fr. Demiryolu durağı
(Osmanlı Dönemi) MUHATTATA
(Osmanlı Dönemi) MAHATTA
istasyon
(Osmanlı Dönemi) demiryolu durağı
istasyon
Satış, bakım, aşı gibi işler yapılan kuruluş veya yer
istasyon
Tren durağı: "Hep birlikte ilk istasyonda inerek karakola gitmişlerdi."- Ç. Altan
istasyon
Tren durağı
istasyon
Araştırma kuruluşu
i̇stasyon
Favoriten