huge, tremendous

listen to the pronunciation of huge, tremendous
Englisch - Türkisch

Definition von huge, tremendous im Englisch Türkisch wörterbuch

gigantic
{s} devasa

Onun devasa bir iştahı vardır. - She has a gigantic appetite.

ülke, benzersiz büyük ve devasa. - The country is unique, grand and gigantic!

gigantic
{s} kocaman

O, kocaman bir eve sahip. - She owns a gigantic house.

gigantic
{s} dev gibi

Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi. - A gigantic bird came flying toward him.

O futbol oyuncusu dev gibidir. - That football player is gigantic.

gigantic
(Tıp) Deve benzer, dev gibi
gigantic
cüsseli
gigantic
cesim
gigantic
ızbandut gibi
gigantic
çam yarması gibi
Englisch - Englisch
{s} gigantic
huge, tremendous
Favoriten