Türkisch - Englisch
Definition von haç im Türkisch Englisch wörterbuch
- crucifix
- cross
Tom donated money to the Red Cross to help survivors of the earthquake.
-Tom depremden hayatta kalanlara yardım etmek için Kızıl haça para bağışladı.
She contributed to the Red Cross.
-Kızıl Haç'a katkıda bulundu.
- crucial
- rood
- the cross
The priest made the sign of the cross.
-Papaz haç işaretini yaptı.
The devil lurks behind the cross.
-Şeytan haçın arkasında pusuda bekliyor.
- latin cross
- tau cross
- cross bun
- saltire
- haç işareti
- sign
The priest made the sign of the cross.
-Papaz haç işaretini yaptı.
- haç çıkarmak
- cross oneself
- haç biçiminde
- cruciform
- haç işareti
- the sign of the cross
- haç işareti yapmak
- cross
- haç tonoz
- cross vault, groined vault çapraz tonoz
- haç çıkarmak
- to cross oneself, to make the sign of the cross
- haç çıkarmak
- to make the sign of the cross, cross oneself
- haç şeklindeki kilisenin yan kolları
- transept
- hazreti ısa figürlü haç
- crucifix
- Dört kolu eşit haç
- Greek cross
- Ulusar Arası Kızıl Haç; Uluslar Arası Kurtarma Komitesi
- (Askeri) International Red Cross; International Rescue Committee
- Uluslar Arasıslar Arası Kızıl Haç ve Kızıl Ay Toplulukları Federasyonu
- (Askeri) International Federation of Red Cross and Red Crescent Societies
- Uluslar arası kızıl haç Komitesi
- (Askeri) International Committee of the Red Cross
- gamalı haç
- swastika, gammadion
- gamalı haç
- fylfot
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von haç im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Mitoloji) Eski Türklerin kozmosu yorumlamasında, var olan herşeyin Tanrı'ya döneceğini betimleyen, birleştiklerinde artı işareti oluşturan doksan derece acılı ve uçarıyla birbirini kesen daire içindeki iki tane V harfi
- (Osmanlı Dönemi) (Ermeniceden) Put. Haç. İstavroz
- Hristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim, istavroz, salip
- put
- çarmıh
- salip
- salib
- istavroz