I found that there was a little girl sobbing.
- Orada hıçkırarak ağlamakta olan bir kız çocuğuna rastladım.
She won't stop sobbing.
- O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
I found that there was a little girl sobbing.
- Orada hıçkırarak ağlamakta olan bir kız çocuğuna rastladım.
She won't stop sobbing.
- O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
She won't stop sobbing.
- O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
The girl who'd got lost sobbed as she said her name.
- Kaybolan kız adını söylerken hıçkırarak ağladı.
I can't stop hiccuping.
- Hıçkırığı durduramıyorum.
My hiccups won't stop at all.
- Hıçkırıklarım hiç bitmeyecek.
What should I do to stop hiccoughs?
- Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?
I heard them sobbing.
- Hıçkırarak ağladıklarını duydum.
Tom was sobbing uncontrollably.
- Tom kontrolsüz bir biçimde hıçkırıyordu.