They worked hard for the sake of their children.
- Çocuklarının hatırına çok çalıştılar.
I did so for the sake of my health.
- Sağlığımın hatırı için öyle yaptım.
Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
- En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
I have a clear memory of my childhood.
- Çocukluğumu net hatırlıyorum.
Memories of my college days come to my mind.
- Kolej günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
My appointment at the hospital completely slipped my mind. Why didn't you remind me?
- Hastanedeki randevumu unuttum. Neden bana hatırlatmadın?
Tom could hear Mary crunching on a carrot.
- Tom Mary'nin hatır hutur havuç yediğini duyabiliyordu.
What are you crunching on?
- Hatır hutur ne yiyorsun?