Onu amcası yetiştirdi, çünkü onun ebeveynleri o gençken ölmüştü.
- Because his parents had died when he was young, his uncle brought him up.
Ben varmadan önce o ölmüştü.
- He died before I arrived.
Babasının ölümünden sonra aile şirketinin sorumluğunu üstüne aldı.
- He took charge of the family business after his father died.
Tom ölünceye kadar konserler vermeye devam etti.
- Tom continued giving concerts until he died.
O ondan hala nefret ediyordu, ölümünden sonra bile.
- She still hated him, even after he died.
O doğal olmayan bir ölümle öldü.
- He died an unnatural death.
Dünya 23.4 derecelik bir açıyla eğilimlidir.
- The Earth is tilted at an angle of 23.4 degrees.
Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.
- She stood silently, her head tilted slightly to one side.