geige

listen to the pronunciation of geige
Deutsch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von geige im Englisch Türkisch wörterbuch

fiddle
vakit geçirmek, oyalanmak
fiddle
{i} keman

Tom Mary kadar iyi keman çalabilmeyi istiyor. - Tom wants to be able to play the fiddle as well as Mary.

Tom Mary kadar iyi keman çalabilmeyi istiyor. - Tom wants to be able to play the fiddle as well as Mary does.

fiddle
{f} keman çal

Tom Mary kadar iyi keman çalabilmeyi istiyor. - Tom wants to be able to play the fiddle as well as Mary.

Tom Mary kadar iyi keman çalabilmeyi istiyor. - Tom wants to be able to play the fiddle as well as Mary does.

fiddle
(Denizbilim) iğne
fiddle
amaçsızca oynamak
fiddle
üçkağıt yapmak
fiddle
keman çalmak
fiddle
dolandırıcılık
fiddle
oyuncak etmek
fiddle
{f} ayrıntılarla ilgilenmek
fiddle
saçma
fiddle
(isim) keman, dalavere, katakulli, üçkâğıt
fiddle
{i} üçkâğıt
fiddle
{f} dalavere yapmak
fiddle
(fiil) keman çalmak, vaktini boşa harcamak, aylaklık etmek, ayrıntılarla ilgilenmek, üzerinde oynama yapmak, dalavere yapmak
fiddle
boş lâf
fiddle
{f} üzerinde oynama yapmak
fiddle
{i} katakulli