Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
- My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Onun için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bu kitabı okumak benim için kolay.
- It is easy for me to read this book.
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
run for it.
... we're not going to reach that goal anytime soon, but that the only way you can enforce ...
... drives you past more McDonalds when the kids are in the back seat. It's going to be plausible, ...