fethetme

listen to the pronunciation of fethetme
Türkisch - Englisch
conquest

What is the point of conquest? - Fethetmenin anlamı nedir?

conquering
fethetmek
conquer

Why did she want to conquer the world? - O neden dünyayı fethetmek istiyordu?

I want with you to conquer the world but I feel we can't go too far. - Seninle dünyayı fethetmek isterdim ama ikimizin çok da ileri gidemeyeceğini hissediyorum.

fethetmek
take
fethet
conquer

I came; I saw; I conquered. - Geldim, gördüm, fethettim.

I want with you to conquer the world but I feel we can't go too far. - Seninle dünyayı fethetmek isterdim ama ikimizin çok da ileri gidemeyeceğini hissediyorum.

fethet
{f} conquering
fethetmek
reduce
fethet
conquered

A British expedition conquered Everest in 1953. - Bir İngiliz keşif heyeti 1953'te Everest'i fethetti.

Ottoman Turks conquered Egypt in 1517. - Osmanlı Türkleri 1517 yılında Mısır'ı fethetti.

fethetmek
to conquer

My wish is to conquer this mountain. - Benim dileğim bu dağı fethetmek.

It is too difficult to conquer nature. - Doğayı fethetmek çok zordur.

Türkisch - Türkisch
Fethetmek işi
fethetmek
Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak
fethetmek
Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak: "Mekânı fethetmek bir marifettir, fakat mekânla beraber zamanı da fethetmek yüz misli değerindedir."- Y. K. Beyatlı
fethetmek
Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak: "Fettan bir kızcağız, İstanbul'u fethetmişti."- E. E. Talu
fethetmek
Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak
fethetme
Favoriten