Definition von erzählt im Englisch Türkisch wörterbuch
- related
- bağlantılı
- related
- {s} ilişkin
Gerçekten ilişkiniz var mı?
- Are you guys really related?
- related
- ilgili
İngilizce ve Almanca iki ilgili dildir.
- English and German are two related languages.
Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.
- Physical changes are directly related to aging.
- related
- ilişkili
Müzik ve ses çok ilişkilidir.
- Music and sound are very related.
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
- The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.
- told
- tell söyle
- told
- söyle
O bana babasının öldüğünü söyledi.
- He told me that his father was dead.
Sana söylediklerimi unutma.
- Don't forget what I told you.
- related
- alâkası olan
- related
- {s} (onunla) ilgili; (ona) benzeyen; o türden
- told
- anlatılmak
- told
- söylenmiş
Tom'a ne yapması söylenmişse onu yapıyor.
- Tom is only doing what he was told to do.
Tom'a daha önce bunu yapmak zorunda olduğu söylenmişti.
- Tom has already been told he has to do that.
- related
- {f} ilişki kur
Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun?
- How are you related to Tom?
- related
- {s} akraba
Onunla akraba mısınız?
- Are you related to him?
Tom Mary ile akrabadır.
- Tom is related to Mary.
- related
- {s} bağlı
Kimlik yere bağlıdır.
- The identity is related to the place.
- related
- hikaye edilmiş
- related
- relate bağdaştır/anlat
- related
- akraba olan
- told
- f., bak. tell
