Ben bu projeye karşıyım.
- I am against this project.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
- If God is with us, then who can be against us?
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır.
- It's against my rules to compromise.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Against all expectations, the Apollo spacecraft made it safely back to Earth.
- Entgegen allen Erwartungen kehrte die Raumfähre Apollo sicher zur Erde zurück.
He became a singer against his parents wishes.
- Er wurde ein Sänger entgegen den Wünschen seiner Eltern.