elem

listen to the pronunciation of elem
Türkisch - Englisch
Englisch - Englisch
basic, fundamental
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Ağrı. Acı. Keder. Sancı. Dert. Gam. Kaygı.Ey arkadaş! Bütün lezzetler imanda olduğu gibi, bütün elemler de dalâlettedir. Bunun izahı ise; bir şahıs, kudret-i ezeliye tarafından adem zulümatından şu korkunç dünya sahrasına atılırken gözünü açar, bakar. Bir lütuf beklediği zaman, birdenbire düşmanlar gibi hastalıklar, elemler, belâlar hücum etmeye başlarlar. Bir meded bir yardım için müsterhimane tabiata ve anâsıra baktığı vakit, kasavet-i kalble, merhametsizlikle karşılaşır. Ecram-ı semaviyeden istimdat et
Acı, üzüntü, dert, keder
üzüntü, kaygı
Acı, üzüntü
(Osmanlı Dönemi) ağrı, acı, keder, dert, gam, kaygı, üzüntü, sıkıntı, acı
Elemler
alam
Englisch - Türkisch

Definition von elem im Englisch Türkisch wörterbuch

repeat elem
(Bilgisayar) elem yinele
elem
Favoriten