I would rather have been born in Japan.
- Japonya'da doğmuş olmayı tercih ederdim.
The year the war ended, I was born.
- Savaşın bittiği yıl doğmuşum.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
May I have your birth date?
- Doğum tarihinizi alabilir miyim?
Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen.
- Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.
If I were to be born a second time, I would like to be Canadian.
- Ben ikinci kez doğacak olsam Kanadalı olmak isterim.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
Tomorrow's my birthday.
- Yarın benim doğum günüm.
A newborn baby is liable to fall ill.
- Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.
Mr. Tanaka showed us many pictures of his newborn baby.
- Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.
If I were reborn, I would want to learn the violin.
- Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.
I feel like I've been reborn.
- Yeniden doğmuşum gibi hissediyorum.