(Tıp) a) Başka başka yoğnulukları olan gazlarla sıvıların birbirlerine temas ettikleri zaman, her iki taraftak iyoğunluk eşit olana kadar birbiriyle karışması, b) Diyaliz
(Askeri) DAĞILMA, YAYILMA: Işık ışınlarının; kaba bir yüzeyde yansıması veya yarı saydam bir ortamdan gönderme suretiyle yayılması (diffusion of light)
Englisch - Englisch
Definition von dispersion, copiousness im Englisch Englisch wörterbuch