deprived of liberty; especially placed under arrest or restraint

listen to the pronunciation of deprived of liberty; especially placed under arrest or restraint
Englisch - Türkisch

Definition von deprived of liberty; especially placed under arrest or restraint im Englisch Türkisch wörterbuch

confined
{f} hapset: adj.hapsedilmiş
confined
(Jeoloji) çevrelenmiş
confined
mahsur kalmak
confined
loğusa olmak
confined
sınırlandırılmış
confined
{f} sınırlandır
confined
kuşatılmış
confined
sınırlı

Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir. - Soccer is not necessarily confined to men.

confined
kapalı
confined
hapset(mek)
confined
{f} sinirlandir
confined
{s} hapsedilmiş

Tom şimdi yatağa hapsedilmiş. - Tom is confined to bed now.

confined
{f} sınırlandır: adj.sınırlı
confined
{s} loğusa
confined
(Tıp) Loğusalık yatağında olan
confined
{s} sınırlanmış
confined
hapset

Bir fırtına onları eve hapsetti. - A storm confined them to the house.

confined
{s} kapatılmış
Englisch - Englisch
confined
deprived of liberty; especially placed under arrest or restraint

    Silbentrennung

    de·prived of liberty; es·pe·cial·ly placed un·der ar·rest or re·straint

    Aussprache

Favoriten