Tom dalgın görünüyor.
- Tom looks preoccupied.
Sen oldukça dalgın görünüyorsun?
- You seem pretty preoccupied.
Tom endişeli görünüyordu.
- Tom seemed preoccupied.
Tom çalışmalarıyla endişeli.
- Tom is preoccupied with his studies.
Tom kafası meşgul görünüyordu ve açıkça Mary'nin söylediklerini dinlemiyordu.
- Tom seemed preoccupied and clearly wasn't listening to what Mary was saying.
Tom kaygılı görünmüyordu.
- Tom didn't seem preoccupied.
Kaygılı görünüyorsun.
- You seem preoccupied.