be informed about

listen to the pronunciation of be informed about
Englisch - Türkisch
haberdar olmak
-den haberdar olmak
know
{f} tatmak
know
ezberlemek

Formülleri ezberlemek yeterli değil. Onların nasıl kullanılacağını bilmen gerek. - It's not enough to memorize the formulas. You need to know how to use them.

Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz? - Do you know a good way to memorize new vocabulary?

know
iyi bilmek
know
{f} (knew, --n)
know
{f} ayırt etmek
know
{f} ilişkisi olmak
know
O işi yapmaya
know
malumat edinmek
know
eski cinsi münasebette bulunmak
know
agah olmak
know
(Argo) cinsel ilişkiye girmek
know
aşina olmak
know
görmek

Beni görmek istemeyeceğini bilmeliydim. - I should've known you wouldn't want to see me.

Seni ne kadar görmek istediğimi bilmiyorsun. - You don't know how bad I want to see you.

be about
1. (kötü bir şey) kol gezmek: Smallpox was about in the town. Şehirde çiçek kol geziyordu. 2. ayakta olmak: That morning she was about at the crack of dawn. O sabah şafak söktüğünde ayaktaydı
informed about
hakkında bilgi
know
biliyor

Mahjong oynamayı biliyor musun? - Do you know how to play mahjong?

Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum. - I know that you're a teacher.

be about
üzere olmak; meşgul olmak
know
{f} seçmek, farketmek
know
(fiil) bilmek, tanımak, tatmak, başından geçmek, ayırt etmek, farketmek, ilişkisi olmak
know
yaşa

Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun? - Did you know that some foxes lived on this mountain?

Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır. - We love our mother almost without knowing it, without feeling it, as it is as natural as to live.

know
{f} haberi olmak, haberdar olmak
know
geçirmek

Tom, Mary'nin yaz tatilini nerede geçirmek istediğini bilmiyordu. - Tom didn't know where Mary wanted to spend her summer vacation.

Gerçekten ihtiyacım olan şey, uzun zamandır tanıdığım en iyi arkadaşlarım Tom ve Mary ile biraz zaman geçirmekti. - What I really needed was to spend a bit of time with my best mates Tom and Mary, who I've known for ages.

Englisch - Englisch
know
be informed about

    Silbentrennung

    be in·formed a·bout

    Türkische aussprache

    bi înfôrmd ıbaut

    Aussprache

    /bē ənˈfôrmd əˈbout/ /biː ɪnˈfɔːrmd əˈbaʊt/
Favoriten