bağışlanabilir

listen to the pronunciation of bağışlanabilir
Türkisch - Englisch
forgivable, pardonable, excusable
redeemable
remissible
pardonable
forgivable
excusable
bağışla
donate

He anonymously donated a large sum of money to the Red Cross. - O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.

Tom wants to donate money. - Tom para bağışlamak istiyor.

bağışla
condone
bağışla
{f} granting
bağışla
{f} pardon

Pardon the interruption. - Kesintiyi bağışlayın.

Tom was pardoned by the governor. - Tom vali tarafından bağışlandı.