Tom was a bitter old man who was sick of life.
- Tom hayattan bıkmış sert yaşlı bir adamdı.
Tom was sick of his job.
- Tom işinden bıkmıştı.
Tom is fed up with Mary's bad behavior.
- Tom Mary'nin kötü davranışlarından bıkmıştı.
Linda was fed up with Dan's constant abuse.
- Linda, Dan'in sürekli tacizlerinden bıkmıştı.
Teachers must get tired of rectifying the same mistakes over and over again in their students' papers.
- Öğretmenler öğrencilerinin kağıtlarındaki aynı hataları tekrar tekrar düzeltmekten bıkmış olmalı.
Tom is obviously tired of his job.
- Tom açıkçası işinden bıkmış.