avlan

listen to the pronunciation of avlan
Türkisch - Englisch
{f} hunting

Hunting is not allowed in national parks. - Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.

Hunting is prohibited in this area. - Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.

{f} hunt

This park used to be a hunting ground for a noble family. - Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.

The men had little to do except hunt for food. - İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.

{f} preying
avla
{f} netting
avla
cull
avla
{f} hunt

The men had little to do except hunt for food. - İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.

This park used to be a hunting ground for a noble family. - Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.

yasak bölgede avlan
poach
Türkisch - Türkisch