Tom Mary'ye ilgi çekici görünüyor.
- Tom seems attracted to Mary.
O Asyalı kızlar için ilgi çekici.
- He's attracted to Asian girls.
Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın.
- Don't do anything to attract attention to yourself.
Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
- Children often cry just to attract attention.
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
- His niece is attractive and mature for her age.
Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.
- Jon is far more attractive than Tom.
Bu düşünce çok cazip.
- The idea is very attractive.
Bu, bu tür bir cihaz için cazip bir fiyat.
- It's an attractive price, for this sort of device.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Ben kızın cazibesine kapıldım.
- I was attracted to the girl.
Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.
- This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.
Advertising is designed to attract customers.
His big smile and brown eyes instantly attracted me.
... basically this works with humans as well it why if women were simply attracted ...