arabam

listen to the pronunciation of arabam
Türkisch - Englisch

Definition von arabam im Türkisch Englisch wörterbuch

araba
(Otomotiv) car

In America cars drive on the right side of the road. - Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

The name of Marco's car is 'Thunder Giant'. - Marco'nun arabasının adı Thunder Gianttir.

arabam bozuldu
The car broke down
arabam hazır olunca beni arar mısınız
Will you call me when the car is ready
araba
{i} cart

Where are the luggage carts? - Bagaj arabaları nerede?

The horse began to protest as soon as it was hitched to the cart. - At arabaya bağlanır bağlanmaz protesto etmeye başladı.

araba
motorcar

Selling motorcars is my business. - Arabalar satmak benim işim.

araba
cartload, wagonload; truckload
araba
wheels (Slang); carriage
araba
auto

I was recently in an automobile accident. - Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.

We are producing spare parts in an automobile factory. - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.

araba
car, automobile
araba
car, motorcar, auto, automobile; carriage, vehicle; cart, wagon
araba
automobile

We are producing spare parts in an automobile factory. - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.

I was recently in an automobile accident. - Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.

araba
coach

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

araba
vehicle

Keep distance from trucks and other vehicles when driving. - Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.

This vehicle eventually became a successful family car. - Bu araç sonunda başarılı bir aile arabası oldu.

araba
wheel

Jack explained to me how to change the wheel of the car. - Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.

Steering wheels of American cars are on the left side. - Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır.

araba
gharry; motor
araba
wagon

Does Tom still drive a station wagon? - Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?

araba
auotomobile
araba
motor

He's got not only a motorbike but also a car. - O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip.

Felipe has two cars and one motorcycle. - Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var.

araba
trolley
araba
wain
araba
moving conveyor
araba
cab

Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car. - Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.

araba
auto-
araba
carriage, wagon, cart
araba
carriage

The baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel. - Bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.

Precisely at nine o'clock came the Princess in the carriage with four horses. - Prenses saat tam dokuzda dört atlı arabasıyla geldi.

araba
{i} gharry
araba
autocar
araba
conveyance
araba
rickshaw
Englisch - Englisch

Definition von arabam im Englisch Englisch wörterbuch

araba
A wagon or cart, usually heavy and without springs, and often covered
araba
{i} type of wheeled carriage which is popular in the Middle East; wagon drawn by oxen or horses and used in Turkey and Asia Minor
araba
A carriage used in Turkey and Asia Minor drawn by horses or oxen
Türkisch - Türkisch

Definition von arabam im Türkisch Türkisch wörterbuch

araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı: "Ve arabayı dörtnala ileri sürdü."- H. Taner
araba
Bu taşıtın aldığı miktarda
araba
Araba ile taşınmış veya taşınacak miktar
araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
arabam
Favoriten