It suddenly started raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
Suddenly rain began to fall.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
He interrupted us abruptly.
- O aniden sözümüzü kesti.
Don't make abrupt moves.
- Ani hareket yapmayın.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
- Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
- Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
We were greatly surprised at the news of his sudden death.
- Biz onun ani ölüm haberine büyük ölçüde şaşırdık.
I was numbed by her sudden death.
- Onun ani ölümüyle donakaldım.
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
- Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
That makes no sense at all.
- That doesn't make any sense.
We did not see any children at all.
- We didn't see any children at all.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Bügün daha iyi hissediyormusun?
- Do you feel any better today?
Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
- I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Biraz Fransız şarabın var mı?
- Do you have any French wine?
Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
- I tried to give her some money, but she wouldn't take any.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
Her neyse, daha fazla zamanını almayacağım.
- Anyway, I won't take up any more of your time.
Her neyse, ben elimden geleni yaptım.
- Anyway, I did my best.
Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
- I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
Tom birisi ya da bir şey tarafından gözdağı verilen insan türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who is intimidated by anyone or anything.
Tom'un şu anda birisiyle konuşmak için vakti yok.
- Tom doesn't have time right now to talk to anyone.
Artık hiç kimse bu dili konuşmuyor.
- No one speaks this language anymore.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Herhangi birisi Tom'la konuştu mu?
- Has anybody talked to Tom?
Cevaplayabilecek herhangi birisi var mı?
- Is there anyone who can answer?
Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
- Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Birkaç gün bir şey yememelisin.
- You must not eat anything for a few days.
Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
- Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.
- Any mushroom can be eaten, but some only once.
Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.
- Some people don't believe in any religion.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything at all there?