O zamandan beri dini etkinliklerle uğraşıyor.
- He has engaged in religious activity since then.
Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
- I have no time to engage in political activity.
Birçok yerde, doğa insan faaliyeti tarafından tehdit edilir.
- In many places, nature is threatened by human activity.
O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
- She devoted herself to the volunteer activity.
Favori kış etkinliğin nedir?
- What's your favorite winter activity?
Favori yaz etkinliğin nedir?
- What's your favorite summer activity?
Tatoeba, yalnızca imajını kötülemek ve faaliyetini aşağılamak isteyenleri işbirlikçi olarak kabul etmemeli.
- Tatoeba should not admit as collaborators those who only wish to denigrate its image and demean its activity.
Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor.
- Tom is showing no signs of brain activity.
Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
- I know why there are so many people who love chopping wood. In this activity one immediately sees the results. -- Albert EINSTEIN
Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.
- The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
- Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
İş faaliyetlerimizi güçlendirmemiz için bunu yeniden organize etmeliyiz.
- We need to reorganize it in order to strengthen our business activities.
Birçok okul etkinliklerine katılır.
- She participates in many school activities.
Toplumsal etkinliklere katılır mısın?
- Do you take part in any community activities?
Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.
- We have extracurricular activities after school.
O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
- He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
Pit row was abuzz with activity.
Quilting can be a fun activity.
The activity for the morning was a walk to the store.
... trading activity in ancient times many of these monuments reflect this ...
... if you just Institute 102 benefits to an activity ...