action of the verb to train

listen to the pronunciation of action of the verb to train
Englisch - Türkisch

Definition von action of the verb to train im Englisch Türkisch wörterbuch

training
eğitim

Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı. - The training session is scheduled to begin at 4 p.m.

Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var. - Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.

training
jimnastik ayakkabısı
training
antreman
training
eğitici
training
yetiştirim
training
(Ticaret) öğrenme
training
terbiye
training
antrenman

Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı. - Tom did weight training at a local gym.

Tom triatlon için antrenman yapıyor. - Tom is training for a triathlon.

training
{f} eğit

Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı. - They needed jobs and training.

Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum. - I am training hard so that I may win the race.

training
{i} egzersiz
training
{i} çalışma

Tom ağırlık çalışması yapar. - Tom does weight training.

training
training seat çocuk için eğitici oturak
training
tahsil
training
go into training antrenman yapmak
training
(Askeri) EĞİTİM: Nazari ve tatbiki geliştirme esaslarının tümünü içine alan terim. Ayrıca bakınız: "advanced indivudual training", "advanced unit training", "basic combat training", "basic unit training" ve "combat arms training"
training
{i} staj süresi
training
çevir/eğitim gör/eğit
training
{i} çalıştırma

Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil. - No special training is needed to operate this machine.

Englisch - Englisch
training
action of the verb to train

    Silbentrennung

    ac·tion of the verb to train

    Türkische aussprache

    äkşın ıv dhi vırb tı treyn

    Aussprache

    /ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈtrān/ /ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈtreɪn/
Favoriten