a rise of water, run, plenty, sudden plenty

listen to the pronunciation of a rise of water, run, plenty, sudden plenty
Englisch - Türkisch

Definition von a rise of water, run, plenty, sudden plenty im Englisch Türkisch wörterbuch

flow
akıntı

Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz. - If you want to get something in life, you should go against the flow.

Bu nehir yüzmek için çok akıntılı. - This river flows too fast to swim in.

flow
(Tıp) flov
flow
yükselmek deniz
flow
denizin kabarması
flow
deveran etmek
flow
(Denizbilim) faz

Bu bahçede çok fazla çiçek var mı? - Is there a lot of flowers in this garden?

Bahçem çok renkli, çünkü içine çok fazla çiçek diktim. - My garden is very colourful, because I planted a lot of flowers in it.

flow
{i} akan miktar
flow
akıp gitmek
flow
dalgalanmak
flow
(fiil) akmak, dolaşmak, süzülmek, met halinde olmak, yükselmek (deniz), taşmak, dökülmek, akıcı olmak, basmak, bastırmak
flow
(Tıp) Muayyenzamanda akan su v.s.miktarı
flow
{f} (elbise/kumaş) (belirli bir şekilde) dökülmek, düşmek, durmak, oturmak
flow
{f} basmak
flow
seyelan etmek
flow
(Askeri) AKIŞ: Elektronların bir iletkenden veya elektrotlar arasındaki boşluktan geçişi
flow
{f} akıcı olmak
flow
{f} bastırmak
flow
flowing akıcı
Englisch - Englisch
{n} flow
a rise of water, run, plenty, sudden plenty
Favoriten