a cottage or small house; a hut

listen to the pronunciation of a cottage or small house; a hut
Englisch - Türkisch

Definition von a cottage or small house; a hut im Englisch Türkisch wörterbuch

cabin
{i} kabin

Kabinenin her üyesi mevcuttu. - Every member of the cabinet was present.

O, on yıldan daha fazla süredir tek başına bir kabinde yaşamaktadır. - He has been living in the cabin by himself for more than ten years.

cabin
kamara

Kamaramdan güverteye gittim. - I went on deck from my cabin.

Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı. - The passengers were asleep in their cabins when the ship hit a huge iceberg.

cabin
tahta kulübe
cabin
pilot kabini
cabin
{i} uçakta öndeki özel bölüm
cabin
tahdit etmek
cabin
{i} kulübe

Naoki fakirdi ve bir kulübede yaşardı. - Naoki was poor and lived in a cabin.

Naoki yoksuldu ve küçük bir kulübede yaşıyordu. - Naoki was poor and lived in a small cabin.

cabin
{f} kabin veya kamarada yaşamak
cabin
kamara/kulübe/kabin
cabin
{i} hücre
cabin
cabin class ikinci sınıf
cabin
cabin boy kamarot
cabin
küçük bir yere kapamak
Englisch - Englisch
cabin
a cottage or small house; a hut
Favoriten