I'm not good at making jokes.
- Şaka yapmakta iyi değilim.
Tom laughed before he realized Mary wasn't joking.
- Tom Mary'nin şaka yapmadığını fark etmeden önce güldü.
Tom could tell that Mary wasn't joking.
- Tom Mary'nin şaka yapmadığını söyleyebilir.
Don't take me seriously. I'm only joking.
- Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.
You have got to be joking!
- Şaka yapıyor olmalısın!
Tom never jokes about his job.
- Tom işi hakkında asla şaka yapmaz.
He made a joke about it.
- O, o konuda bir şaka yaptı.