örtü

listen to the pronunciation of örtü
Türkisch - Englisch
cover

He put a cover over his car. - O, arabasının üzerine bir örtü koydu.

Tom covered the table with the new tablecloth he'd just bought. - Tom yeni aldığı masa örtüsüyle masayı örttü.

blanket

A blanket of silence fell over everyone when they heard the disappointing announcement. - Hayal kırıklığına uğratıcı duyuruyu duyduklarında herkese bir sessizlik örtüsü düştü.

Cover up the injured man with this blanket. - Bu battaniye ile yaralı adamı örtün.

cloth

The waitress spread a white cloth over the table. - Garson masaya beyaz bir örtü serdi.

They covered the table with a cloth. - Onlar masaya örtü örttüler.

covering

Fadil was simply covering his own tracks. - Fadıl basitçe kendi izlerini örtüyordu.

Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering. - Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.

hood
canopy
throw
garment
spread

The waitress spread a white cloth over the table. - Garson masaya beyaz bir örtü serdi.

Kate spread the cloth over the table. - Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.

(yer) nappe
wrap
covering, cover, wrap; roof
wrapper
veil

Criticism of elitism is often a veiled form of anti-intellectualism. - Elitizm in eleştirisi çoğunlukla anti-entellektüelciliğin örtülü bir biçimidir.

Criticism of elitism is often a veiled attack on intellectualism. - Elitizm in eleştirisi genellikle entellektüelizm üzerine örtülü bir saldırıdır.

overlay
caparison
cope
layout
secundine
shroud
cloak
mantle
envelope
any cloth covering (e.g. headscarf, tablecloth, bedspread)
coat
top
(Anatomi) tegmen
(Fotoğrafçılık) vignette
carpet
(Denizbilim) coverage
(İnşaat) revetment
pile
cozy
screen
quilt
cowl
jacket
cosy
nappe
rug
top dressing
{i} veiling
mask
coverts
{i} coating
slipcover
overburden
{i} drapery
vesture
coverlet
örtü altı
Under cover; greenhouse
örtü oluşturan
tectorial
örtüler
clothes
körüklü örtü
hood
keten örtü
(Tekstil) linen
plastik örtü
plastic film
plastik örtü
(Otomotiv) plastic cover
baş örtü
head coverings
örtüler
covers
beyaz ve yumuşak örtü
fleece
bitkisel örtü
plant cover, vegetation
bitkisel örtü
vegetal cover
duvara asılan işli örtü
tapestry
elektrikli ısıtıcı örtü
(Elektrik, Elektronik) electric heating blanket
emprenye örtü
impregnated coating
engelleyici örtü
inhibitive coating
erozyon örtü bitkileri
(Tarım) cover crops
goblen örtü
tapis
ilk örtü
first coat
ince dış örtü
tissue
kadınların taktıkları örtü
purdah
kalın örtü
rug
kasvetli örtü
pall
koruyucu örtü
protective blanket
koruyucu örtü
protecting mat
koruyucu örtü
(Askeri,Teknik) protective covering
koruyucu örtü
protective coating
kurşun örtü
lead coating
metal örtü
metallic coating
nihai örtü
(Çevre) final cover
oksit örtü
oxide coating
parçalı örtü
patchwork
sıyrık örtü
stripped coating
tabak altlığı örtü
doily
tabak altlığı örtü
doiley
çinko örtü
zinc coating
ölü örtü bot
forest floor
şapkaya takılan örtü
havelock
Türkisch - Türkisch
Örtmek için kullanılan şey
Yapılarda çatı, dam
Örtmek için kullanılan şey: "Hekim, hastanın üstündeki örtüyü açtı."- M. Ş. Esendal
Bir petrol yatağını örten geçirimsiz oluşuk
Kapak
(Osmanlı Dönemi) SEMAVE
kuvertür
(Osmanlı Dönemi) PUŞİDE
mizar
puşide
diri örtü
Ormanlık bölgelerde ağaçların altında yeşeren çalı, çırpı veya odunsu bitkiler
ölü örtü
Dökülen yaprak ve başka bitki kalıntılarından oluşan örtü
örtü
Favoriten