öksüzlük

listen to the pronunciation of öksüzlük
Türkisch - Englisch
orphanage
being an orphan, orphanhood
orphanhood
öksüz
orphan

Tom was orphaned at the age of thirteen. - Tom on üç yaşında öksüz kaldı.

She sympathized with the orphan and gave him some money. - O, öksüze yakınlık gösterdi ve ona biraz para verdi.

öksüz
(Denizbilim) piper gurnard
öksüz
orphan (child); half-orphan; fatherless; motherless
öksüz
motherless; without relations/friends; orphan, motherless child
öksüz
(someone) who is alone in the world, who has no friends or relatives
öksüz
(an) orphan; (a) fatherless child; (a) motherless child
öksüz
parentless
öksüz
motherless
öksüz
half orphan
Türkisch - Türkisch
Öksüz olma durumu
Kimsesizlik
öksüz
Kimsesiz
öksüz
Kimsesiz: "Ben hem öksüzüm, hem yetimim, hem de tam 23 saattir açım."- Y. K. Karaosmanoğlu
öksüz
Anası veya hem anası hem babası ölmüş olan (çocuk): "Nihayet iki saat uzakta bir köyde öksüz bir kız bulundu."- Ö. Seyfettin
öksüz
Anası veya hem anası hem babası ölmüş olan (çocuk)