Türkisch - Englisch
Definition von çeşmeler im Türkisch Englisch wörterbuch
- çeşme
- fountain
A young woman was singing and playing the guitar in front of the fountain.
-Genç bir kadın çeşmenin önünde şarkı söyleyip gitar çalıyordu.
There's a fountain in front of the station.
-İstasyonun önünde bir çeşme var.
- çeşme
- well
- çeşme
- drinking fountain
There's a drinking fountain by the tennis court.
-Tenis kortu yanında bir çeşme var.
- çeşme
- drinking fountain, fountain
- çeşme
- tap
I'm not used to drinking water from the tap.
-Çeşmeden su içmeye alışık değilim.
Generally, mineral water is more expensive than tap water.
-Genellikle maden suyu çeşme suyundan pahalıdır.
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von çeşmeler im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Çeşme
- pınar
- Çeşme
- (Osmanlı Dönemi) HAV'EB
- çeşme
- Çoğunlukla herkesin yararlanması için yapılan, borularla gelen suyun bir oluktan veya musluktan aktığı, yalaklı su hazinesi veya yapısı
- çeşme
- pahar
- çeşme
- bulak
- çeşme
- buğar
- çeşme
- sukaç